Doğa Taşınamaz, Ekosistem Yerinden Edilemez

Güncelleme Tarihi July, 02 2025

Önümüzdeki haftalarda Meclis Genel Kurulu’na gelmesi beklenen ve kamuoyunda “Zeytin Yasası” olarak bilinen yasa teklifi, yalnızca zeytinlikleri değil, korunan alanları, meraları ve ormanları da imara ve madencilik faaliyetlerine açma riski taşıyor. Komisyon görüşmeleri sırasında, maden faaliyetleri için sökülecek zeytin ağaçlarının taşınabileceği argümanı gündeme getirildi. Gerçekte, zeytinliklerin taşınabileceği iddiası, ekosistemlerin bütünlüğünü ve işlevini göz ardı eden, ekolojik yıkımın üzerini örtmeye yönelik bir argümandan ibarettir.
 Zeytinliklerin Sağladığı Ekosistem Hizmetleri ve Mekansallık

Bir zeytin ağacını ya da bir zeytinliği bulunduğu alandan çıkardığınızda, o bölge yalnızca ağaçları değil, kendisine zeytinlikler tarafından sunulan tüm ekosistem hizmetlerini de telafisi olmayacak bir şekilde kaybeder. 
Ekosistem hizmetleri doğrudan ve dolaylı olarak insan yaşamını destekleyen hayati işlevlerdir ve mekana özgüdür. Gıda gibi bazı ürünler başka bölgelerden tedarik edilebilir ya da taşınabilir. Ancak temiz hava, suyun düzenlenmesi, karbonun tutulması, toprak koruma, mikroiklimin sağlanması ve biyolojik çeşitlilik gibi ekosistem hizmetleri bir başka yerden “tedarik” edilemez. Zeytinliklerin sökülmesiyle birlikte, söz konusu hizmetlerin neredeyse tamamı o mekânda sona erer ve o bölgede yaşayan tüm canlılar bu hizmetlerden mahrum kalır.
  • Düzenleyici hizmetler: Hava kalitesinin iyileştirilmesi, karbon tutumu, su döngüsünün düzenlenmesi, toprak erozyonunun önlenmesi, mikroiklimin dengelenmesi.
     
  • Destekleyici hizmetler: Toprak oluşumu, besin döngüsü, tozlaşma ve biyolojik çeşitliliğin sürdürülmesi.
     
  • Kültürel hizmetler: Yerel kültür, gelenek, peyzaj ve turizm değerleri.
     
  • Temel hizmetler: Tarımsal üretim, yem, odun dışı ürünler ve hayvancılık için otlak sağlanması.
Nereye, Nasıl Taşınacak?

Taşınan zeytin ağaçlarının nereye taşınacağı da ayrı ve çok önemli bir sorun teşkil eder. Uygun yeni alan bulmak zordur ve taşınan ağaçlar, yeni ekosistemde mevcut dengeyi bozabilir. 
  • Arazi Kullanımı: Türkiye’de tarım arazileri, meralar ve doğal alanlar zaten baskı altındayken, yeni bir zeytinlik alanı yaratmak için yeterli ve uygun arazi bulmak gerçekçi değildir.
  • Maliyet ve Zaman: Yüzlerce, binlerce ağacın taşınması son derece maliyetli ve zahmetli bir süreçtir. Bu süreçte ağaçların zarar görme, tutmama ve verim kaybı yaşama olasılığı yüksektir.
Yeni Ekosistemlerin Oluşması

Bir zeytin ağacını başka bir alana taşımak uygun teknikler ve koşullar sağlandığında özellikle genç zeytin ağaçları için teknik olarak mümkün olsa da, bu işlem yalnızca bireysel ağacın biyolojik olarak yaşamasını hedefler. Oysa, zeytinliğin sunduğu ekosistem hizmetleri, taşındığı yerde yeniden oluşmaz; çünkü bu hizmetler, ağacın çevresiyle kurduğu uzun süreli ve karmaşık ilişkiler sayesinde ortaya çıkar. Ayrıca, taşınan zeytin ağaçlarının yeni yerlerinde eski verim ve işlevlerine ulaşmaları yıllar alabilir ve çoğu zaman tamamen mümkün olmayabilir.

Sonuç

Ekosistem hizmetleri, bir alanın canlı ve cansız tüm bileşenlerinin uzun yıllar boyunca oluşturduğu doğal bir dengeyle mümkündür. Zeytin ağaçlarının taşınması, bu hizmetlerin ve doğal döngülerin sürdürülebilirliğini sağlayamaz. Doğa taşınamaz, ekosistem yerinden edilemez; ekosistem hizmetlerinin devamı için alanların yerinde korunması zorunludur.

Notlar

Ekosistem Nedir?
Ekosistem, belirli bir alandaki canlı (biyotik) varlıklar ile cansız (abiyotik) çevresel unsurlar arasında madde döngüsü ve enerji akışı temelli etkileşimlerin gerçekleştiği dinamik bir sistemdir. Bu sistemler; üreticiler (bitkiler), tüketiciler (hayvanlar) ve ayrıştırıcılardan (mikroorganizmalar ve mantarlar) oluşan bir trofik yapı içerisinde işlev görür. Ekosistemler açık sistemlerdir; çevreleriyle sürekli enerji ve madde alışverişinde bulunurlar. Ekosistem kavramı, sadece bileşenlerin varlığıyla değil, aynı zamanda bu bileşenler arasındaki ilişkiler, geri besleme mekanizmaları ve kararlılık durumları ile tanımlanır.

Ekosistemler Hangi Koşullarda Taklit Edilebilir?
Ekosistemlerin yapay olarak taklit edilmesi, yalnızca sınırlı çevresel koşullar altında ve belirli ölçekte mümkün olabilmektedir. Bu tür sistemlere genellikle “yapay ekosistem” (artificial ecosystem) ya da “kontrollü ekolojik yaşam destek sistemleri” (CELSS) denilmektedir.

Taklit edilebilme koşulları belirli türlerin biyotik etkileşimlerinin tanımlanabilir ve yönetilebilir olması, sıcaklık, nem, ışık, CO₂ düzeyi gibi abiyotik faktörlerin laboratuvar veya yarı-doğal ortamlarda kontrol altına alınabilmesi, sistem dışına kapalı ve girdisi/çıktısı bilinen bir çevrenin (örn. sera, biyokapsül) oluşturulabilmesidir. Ancak ekosistemlerin karmaşık doğası, taklit süreçlerinin ciddi sınırlılıklarla karşılaşmasına neden olmaktadır. Özellikle mikrobiyal çeşitlilik, simbiyotik ilişkiler ve uzun dönemli ekolojik ardıllık gibi faktörler, tam bir replikasyonu teknik olarak mümkün kılmamaktadır. Bu nedenle, yapay olarak oluşturulan sistemler, genellikle doğal ekosistemlerin işlevsel bütünlüğünü yalnızca kısmi düzeyde yansıtmaktadır.

Ekosistemler Bir Yerden Başka Bir Yere Taşınabilir mi?
Ekosistemlerin bütünüyle bir yerden başka bir yere taşınması biyofiziksel olarak mümkün değildir. Ekosistemler, bulundukları bölgenin özgül iklimsel, edafik (toprakla ilgili), hidrolojik ve biyolojik koşullarıyla uyum içinde evrilmiştir. Ekosistem bileşenleri arasındaki etkileşimler, yalnızca fiziksel taşımayla sürdürülebilecek mekanizmalar değildir; çoğu zaman o alana özgü uzun süreli evrimsel ve ekolojik süreçlerin ürünüdür. Zeytin ağacı sıcaklık, güneşlenme süresi, yaz kuraklığı gibi dar tolerans aralıklarına sahiptir. pH, tuzluluk, su tutma kapasitesi gibi zeytinle özdeşleşmiş toprak özellikleri başka bölgelerde sağlanamaz.

Zeytinlikler Doğal Dengenin Koruyucusu Ekosistemlerdir

Her ekosistem, içinde yaşayan canlı toplulukları (bitkiler, hayvanlar, mikroorganizmalar) ile cansız çevre unsurlarının (toprak, su, hava, iklim) birlikte oluşturduğu yapısal ve işlevsel bir bütündür. Bu bütünlük içinde enerji akışı ve madde döngüsü (örneğin besin, su, karbon) gibi hayati işlevler sürekli işler. Zeytinlikler de bu açıdan değerlendirildiğinde sadece gıda üreten alanlar değil, karmaşık ve işleyen ekosistemlerdir. Bu alanlarda fotosentez yoluyla karbon tutulur, su ve besin maddeleri toprakta döngüye girer, organik madde parçalanır ve enerji canlılar arasında aktarılır. Ayrıca tozlaşma, av-avcı ilişkileri ve parazitizm gibi doğal etkileşimler, zeytinliklerin ekolojik dengesini korur.

Son yıllarda yapılan araştırmalar, biyoçeşitliliğin bu işleyiş için kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Zeytinliklerdeki otlar, böcekler, kuşlar ve toprak organizmaları çeşitlendikçe, sistemin hem verimliliği hem de çevresel değişimlere karşı dayanıklılığı artar. Tersine, bu çeşitlilik azaldığında, zeytinlik ekosistemi çökme riskiyle karşı karşıya kalabilir. Bir zeytinlik taşındığında sadece ağaçlar değil; onların kökleriyle beslenen toprak canlıları, etrafında uçan arılar, göç eden kuşlar ve tüm bu canlılara yaşam alanı sağlayan ekosistem ilişkileri yok olur.
Bir zeytinlikte yüzlerce yıllık ağaçlar, toprağın altındaki mikroorganizmalarla, çevredeki böcekler ve kuşlarla sürekli etkileşim hâlindedir. Bu sistemin her bir parçası, diğerinin varlığına bağlıdır. Aynı zamanda bu yapı, tarihsel birikimin sonucudur; bulunduğu yerin iklimi, insanın geçmişteki arazi kullanımı ve doğal süreçlerin birlikte şekillendirdiği bir denge ürünüdür.

WWF-Türkiye Orman Programı


 
Doğa Taşınamaz
© WWF-Türkiye

FAYDALI BİLGİLER