INC 5.2’den Akılda Kalanlar: Bir Kötü, Bir İyi Haber

Güncelleme Tarihi August, 22 2025

Plastik kirliliğiyle mücadele bir dönemeci daha döndük. 5 -14 Ağustos’ta Cenevre’de gerçekleştirilen INC 5.2 toplantısı tamamlandı. Tüm çabalarımıza ve aksi yönde çağrımıza rağmen maalesef müzakerelerden plastik kirliliğine karşı güçlü ve hukuken bağlayıcı bir küresel anlaşma çıkmadı. Müzakerelere belirsiz bir gelecekte devam edileceği açıklandı. Oysa plastik kirliliği, gezegenimizdeki tüm yaşamı tehdit ediyor. INC 5.2’den hemen öncesinde yayımladığımız,  Birmingham Üniversitesi ile birlikte yürüttüğümüz yeni bir araştırma mikro ve nano plastikler ile toksik kimyasalların oluşturduğu artan sağlık risklerine dikkat çekiyor. Plastikler, Sağlık ve Tek Gezegen başlıklı raporda bu maddelerin kanser ve kısırlık gibi ciddi sağlık sorunlarının riskini artırabileceği vurgulanıyor.

 

Bardağın dolu tarafına bakacak olursak, toplantı öncesinde korktuğumuz zayıf ve etkisiz bir anlaşmanın da ortaya çıkmadığını görüyoruz. Cenevre’de ortaya çıkan manzara, dünyanın her köşesinden (ve ezici çoğunluğu oluşturan) ülkenin plastik kirliliğine bir dur demek ve etkili bir anlaşma ortaya koymak için irade koyması ve bu amaç için hizalanması oldu. Bu durum, gelecek için ümit veriyor.  Ancak süreci tıkayan az sayıda ülke ve oy birliğiyle karar alma geleneği bir anlaşmanın ortaya çıkmasını engelledi. Bu süreç, oy birliğiyle karar almanın uluslararası müzakerelerde miadını doldurduğunu da gösterdi. 

 

Türkiye bu süreçte (şimdiye kadar olduğu gibi) her 2 kampta da yer almadı. INC 5.2’den önce olmazsa olmazlarımızı “en zararlı plastik ürünler ve kimyasallar için küresel yasaklar, zehirsiz ve döngüsel bir ekonomi için ürün tasarım standartları, gelişmekte olan ülkelere mali ve teknik destek, ayrıca anlaşmanın zamanla güçlendirilip uyarlanmasını sağlayacak mekanizmaların da dahil edilmesi” olarak vurgulamıştık. Maalesef Türkiye bu başlıklar konusunda destekleyici herhangi bir beyanda bulunmadı. Oysa Türkiye Akdeniz’de plastik kirliliğinden en çok etkilenen ülkeler arasında yer alıyor. Sahil Sahiplen raporumuza göre, Türkiye’de 100 metrelik bir kıyı şeridinde tespit edilen medyan atık miktarı 799 parça ve bu rakam AB’nin belirlediği sınır değerinin 40 katı üzerinde

 

Sevindirici gelişme şu ki toplantı Türkiye açısından ümit verici bir gelişmeyle son buldu. Toplantının son gününde Türkiye’nin “Tek Kullanımlık Plastikler, Deniz Çöpleri ve Mikroplastikler Yol Haritası” açıklandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün literatür taramaları, kamu ve özel sektör temsilcilerinin katkılarının alındığı çalıştaylar, kurumsal anket ve TÜİK tarafından gerçekleştirilen kamuoyu anketi sonuçlarına dayanarak hazırladığı “Tek Kullanımlık Plastikler, Deniz Çöpleri ve Mikroplastikler Yol Haritası”nda 22 kamu kurum ve kuruluşu kapsayacak 44 eylem yer aldı. Bu noktada, hazırlık aşamasında STK’ların dahil edilmemesini yöntemsel olarak hatalı bulduğumuzu vurgulamak isterim. Süreçte yer alarak, tüm dünyadan süzülerek gelen deneyim ve bilgi birikimi ile STK’ların katkıda bulunmasına alın tanınmalıydı. Bu açığın eylem aşamasında giderilmesini ve STK işbirliğinin sağlanmasını umuyoruz. Açıklanan yol haritasında STK işbirliği yalnızca 3 eylemde yer alıyor, ancak çoğu bilinçlendirme faaliyetlerini kapsıyor.

 

Bakanlığın açıklamasına göre yol haritasıyla tek kullanımlık plastiklerin geri dönüşümle üretilmesinin yaygınlaştırılması, aynı zamanda tüketiminin azaltılmasına yönelik adımların hayata geçirilmesi sağlanacak. Mikroplastikler de dahil olmak üzere ekosisteme deniz çöpü girdilerini azaltmak ve deniz ve kıyı ekosistemleri üzerindeki deniz çöpü baskısını hafifletmek için izlenecek adımlar belirlendi. Yol haritasında plastik sektöründen başlanarak üretim ve kullanımda kısıtlamalar ile çevre dostu alternatiflerin yaygınlaştırılmasını sağlayacak yasal düzenlemeleri de içeren eylem adımları sıralandı. Özellikle kısa vadeli (2025-2027) eylemlerin arasında listelenen tek kullanımlık plastik ürünlerin kısıtlanması ve/veya yasaklanmasının yer alması sevindirici. AB’nin Tek Kullanımlık Plastik Direktifi’ne benzer bir mevzuatın gerekliliğini uzunca bir süredir gündeme getiriyorduk. Bu adımın gecikmeden, plana uygun bir şekilde 2 yılda atılmasını umuyoruz. Öte yandan eylemlerin geneline bakıldığında azaltım ve yeniden kullanımın daha fazla odağa alınabileceğini düşünüyoruz. Yine eylemler arasında yer alan ulusal plastik stratejisiyle bu açığın kapanmasını temenni ediyoruz.

 

WWF-Türkiye Plastik Programı Müdürü Tolga Yücel

 
INC 5.2
© WWF-Türkiye

FAYDALI BİLGİLER