Düşük Karbon Ekonomisi: Enerji Verimliliği ve Yenilenebilir Kaynaklar Enerji Politikalarına İlişkin Riskleri Nasıl Azaltabilir?
WWF-Türkiye, Yeryüzü Derneği ve İngiliz düşünce kuruluşu E3G'nin iş birliğiyle hayata geçirilen “Türkiye için Düşük Karbonlu Kalkınma Patikaları ve Uygulamaları Projesi” kapsamında enerji sektörü başta olmak üzere düşük karbonlu ekonomiye geçişte gecikmenin maliyetleri ele alındı. Proje kapsamında, aynı zamanda, Paris Anlaşması’nda üzerinde anlaşılan sıcaklık artışını 1,5 - 2°C bandında sınırlama hedefine ulaşılamadığı takdirde Türkiye ekonomisini bekleyen riskler de ortaya koyuldu.
Proje kapsamında Türkiye'nin düşük karbonlu ekonomiye geçişe önündeki engel ve fırsatları değerlendirilen analiz, Türkiye’nin kömür politikalarının uzun vadede önemli ekonomik riskler barındırdığını ortaya koyuyor. Analize göre enerji piyasalarındaki gelişmeler sonucunda kömürlü termik santraller giderek daha fazla mali külfet doğuruyor.
Rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının en ucuz elektrik üretim teknolojileri haline gelmeye başlaması, enerji depolama gibi alternatif teknolojilerdeki ilerleme, fosil yakıt kullanımının getirdiği sosyal, ekonomik ve çevresel maliyetler ile iklim değişikliği hedefleriyle bağlantılı olarak politika ve düzenlemelerdeki değişiklikler sonucunda kömürlü termik santrallerin atıl duruma düşme riski artıyor. Söz konusu yatırımların, ekonomik ömürleri dolmadan kapılarına kilit vurmak zorunda kalınabilir.
Yorum
blog comments powered by Disqus