The WWF is run at a local level by the following offices...
- WWF Global
- Adria
- Argentina
- Armenia
- Australia
- Austria
- Azerbaijan
- Belgium
- Bhutan
- Bolivia
- Borneo
- Brazil
- Bulgaria
- Cambodia
- Cameroon
- Canada
- Caucasus
- Central African Republic
- Central America
- Chile
- China
- Colombia
- Croatia
- Democratic Republic of the Congo
- Denmark
- Ecuador
- European Policy Office
- Finland
- France
İklim değişikliğinin insanlar ve diğer canlılar için geri dönülemez sonuçlara yol açmaması, ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 1,5 derecenin altında kalmasına bağlı. Dünyadaki birincil enerji üretiminin yaklaşık yüzde 80’i, fosil yakıt diye adlandırdığımız petrol, kömür ve gazdan karşılanıyor. Fosil yakıtların kullanılmasıyla ortaya çıkan seragazları, iklim değişikliğine neden olur.
Biliyor muydunuz?
İklim değişikliğiyle mücadelede başarıya ulaşılamaması halinde Türkiye’de yüzde 50’lere ulaşacak milli gelir kaybı yaşanabilir. Türkiye’nin elektrik üretiminde bugün yaklaşık yüzde 30’larda olan yenilenebilir enerjinin payını 2030’a kadar yüzde 50’ye yükseltmesinin maliyeti kömür odaklı politikalardan daha fazla değil.
NELER BAŞARDIK?
WWF-Türkiye’nin de içinde bulunduğu 17 sivil toplum kuruluşu tarafından oluşturulan Temiz Hava Hakkı Platformu, hava kirliliği sorunun insan sağlığı üzerindeki tehditleriyle 2015’ten beri birlikte savaşıyor. 2019 yılı başında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde gündeme getirilen yasa tasarısı ile özelleştirilen kömürlü termik santrallerin hayat geçirmekle sorumlu olduğu çevre yatırımlarına verilmiş muafiyetin 2021 yılına kadar uzatılması teklif edildi. Temiz Hava Hakkı Platformu, TBMM görüşmeleri, termik santrallerin bulunduğu kentlerdeki yerel paydaşların mobilize edilmesi ve change.org’da açılan imza kampanyası ile harekete geçerek bir haftadan az bir sürede kampanyaya 70.000 destekçinin imza atmasını ve ilgili maddenin yasa tasarısı teklifinden çıkarılması sağlandı. Kömürlü termik santrallerin çevresel yatırımlarının tamamlanması ve muafiyetin konusun tekrar gündeme gelmemesi için WWF-Türkiye Temiz Hava Hakkı Platformu içerisinde savunuculuk çalışmalarına devam ediyor.
Kentlerin iklim değişikliğine olan farkındalıklarını ve iklim değişikliği ile mücadele faaliyetlerini öne çıkarmayı hedefleyen WWF, 2010 yılında bu yana kentleri teşvik edilip ödüllendirilmesi için Tek Dünya Kentleri Yarışması’na öncülük ediyor. Tek Dünya Kentleri Yarışması’na bugüne kadar 5 kıtada 400’den fazla kent katıldı ve uluslararası platformda değerlendirildi. WWF-Türkiye’nin öncülüğüyle 2019-2020 yılın yarışmasına Türkiye’den 5 kentimiz katıldı. İzmir, Gaziantep, Bursa, Kocaeli ve Denizli illerimizin katıldığı yarışmada, kentler sera gazı envanterlerini ve iklim değişikliği ile ilgili azaltım ve uyum hedeflerini uluslararası veri tabanında tüm dünya kentleriyle paylaştılar. Eylül 2019’da açıklanacak her ülkeden üçer finalist, bir sonraki etaba geçmeye hak kazanarak “Kentimi Seviyorum” aslı küresel iletişim kampanyasına dâhil olacaklar. İklim değişikliği ile mücadele faaliyetlerini WWF-Türkiye’nin desteği ile kentlerinde yaygınlaştırma fırsatı bulacak bu kentler arasından, uluslararası bir uzman jürinin değerlendirmesi sonucunda her ülkeden öncü seçilecek bir kent, uluslararası ödül törenine davet edilecek.
Eylül 2019’da açıklanacak her ülkeden üçer finalist, bir sonraki etaba geçmeye hak kazanarak “Kentimi Seviyorum” aslı küresel iletişim kampanyasına dâhil olacaklar. İklim değişikliği ile mücadele faaliyetlerini WWF-Türkiye’nin desteği ile kentlerinde yaygınlaştırma fırsatı bulacak bu kentler arasından, uluslararası bir uzman jürinin değerlendirmesi sonucunda her ülkeden öncü seçilecek bir kent, uluslararası ödül törenine davet edilecek.
2016 yılında Avrupa İklim Vakfı (European Climate Foundation) desteğiyle yürütülen Türkiye’nin Yenilenebilir Enerji Vizyonu projesi ile başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere ilgili kamu kuruluşlarıyla bir diyalog süreci başlatıldı. Enerji Bakanlığı'nın yanı sıra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Kömür İşletmeleri, Hazine Müsteşarlığı gibi kamu kurumları, Uluslararası Enerji Ajansı ve Dünya Bankası gibi uluslararası kuruluşlar, TÜSİAD, TEPAV, Elektrik Üreticileri Derneği (EÜD), Elektrik Dağıtıcıları Derneği (ELDER), Global Compact Türkiye gibi kuruluşlarla iletişime geçilerek, geniş bir tartışma zemini oluşturuldu. Paris Anlaşması sonrasında Türkiye'de enerji yatırımları ve enerji finansmanın geleceğini tartışmak amacıyla biri finans kuruluşlarını diğeri ise yatırımcıları hedef alan, basına kapalı iki yuvarlak masa toplantısı düzenlendi.