Sazlıklar ve Turbalıklar Yaban Yaşamındır, Yakılamaz!

Güncelleme Tarihi February, 21 2025

Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde, Madde 11’de belirtildiği üzere mutlak, hassas ve sürdürülebilir koruma bölgelerinde saz ve diğer bitki türlerinin yakılması, sazların sökülmesi ve tahrip edilmesi yasaktır (Resmi Gazete, 2014).

Kamış bitkisi (Phragmites australis) sulak alanlarda yaygın olarak bulunan, büyük ekonomik ve ekolojik öneme sahip uzun boylu bir bitki türüdür (Haslam, 1972). Genellikle sazlık olarak bilinen geniş meşcereler oluşturur. 

Sazlıkların kurumaya başladığı sonbahar döneminden itibaren “saz yakma” haberi sık sık gündeme gelmektedir. Hemen her yıl farklı sulak alanlarda sazlıkların yakılmasından canlı türleri etkilenir. Sazların yakılmasının ardından bir çok neden olabilir. Domuzlar saklanacak yer bulamasın, büyükbaş ve küçükbaş hayvanlara yeni sürgün veren ve otlatmaya uygun bir alan oluşsun gibi farklı gerekçelerle yasak olduğu halde kontrolsüz bir şekilde sazlar yakılmaktadır. Saz yangınlarını Türkiye’nin büyük, küçük tüm sulak alanlarında görebilirsiniz. Türkiye’nin en büyük tatlı su gölü olan Konya’daki Beyşehir Gölü’nün devasa sazlıkları da, Van’ın tepeler arasındaki Gövelek Gölü’nün küçük bir alan kaplayan sazlıkları da yakılma tehdidiyle karşı karşıyadır.

Sazlıklar, birçok nadir ve hassas tür de dahil olmak üzere bitkiler, kuşlar ve omurgasızlar için önemli bir yaşam alanıdır. Yüzlerce omurgasız canlı türü sazlıklarla ilişkilidir. Sazlıklar aynı zamanda bıyıklı kamışçın (Acrocephalus melanopogon), bıyıklı baştankara (Panurus biarmicus), bataklık kirazkuşu (Emberiza schoeniclus), balaban (Botaurus stellaris), tepeli pelikan (Pelecanus crispus), elmabaş patka (Aythya ferina), dikkuyruk (Oxyura leucocephala) ve diğer birçok kuş türü için önemli bir yaşam alanıdır (Valkama ve ark, 2008). Saz kedisi (Felis chaus), çakal (Canis aureus), domuz (Sus scrofa), su samuru (Lutra lutra) ve farklı memeli türleri, kurbağa ve sürüngen türleri sazlıklarda yaşam sürer.

Sazların Yakılmasının Sonuçlarından Bazıları:

Sazların yakılması sonrası kelebeklerin, böceklerin ve bazı örümceklerin sayılarındaki azalma sonucu ötücü kuşların bolluğunda %60’a varan azalmalar görüldüğü, bu durumun muhtemel besin kısıtlanmasıyla ilişkili olduğu belirtilmektedir (Valkama ve ark., 2008).

● Sazları yakma, kuşların besinlerini ve beslenme alanlarını yok etme!

Sazlıklar kış döneminde su kuşlarının güvenli sığınaklarıdır. Macar ördeği (Netta rufina), elmabaş patka (Aythya ferina), sakarmeke (Fulica atra), küçük batağan (Tachybaptus ruficollis) gibi bir çok su kuşu ve sığırcık (Sturnus vulgaris) gibi ötücü kuşlar için önemli konaklama alanlarıdır.

● Sazları yakma, zorlu kış günlerinde kuşların güvenli sığınaklarını yok etme!

Sazlık yangınlarından sonra, ilkbaharda kuşların üremesi için uygun habitat koşulları ortadan kalkmış olabilir. Sazlar yeniden yeşerene kadar güvenli üreme ve barınma alanlarını kaybetmiş birçok kuş türünün üremesi gecikebilir ve yeni yerler bulmak zorunda kalabilirler (Moga ve ark., 2010; RSPB, 2022).

● Sazları yakma, ilkbahar döneminde üreyen kuşların yuvalama alanlarını yok etme!

Kurunun yanında yaş da yanar!

Sazlıklardan farklı olarak, oksijensiz ve suya doygun ortamlarda çökelerek birikmiş ve kısmen ayrışmış organik ve inorganik materyallerin karışımı olan turba da yangından etkilenmektedir.

Turba düşük sıcaklıkta yavaşça yanar, açık alevle yanmanın aksine için için yanar. Turba bir kez tutuştuğunda, geniş alanlardaki kalın turba katmanlarının içine doğru yanabilir ve birkaç hafta boyunca yanmaya devam edebilen yeraltı yangınlarını sürdürerek söndürülmelerini zorlaştırabilir. Yanan turba, kısmen çürümüş bitki örtüsünden oluşan ve diğer bitki türlerinin çıkardığı dumandan daha kalın olan bir duman yayar. Turba dumanında karbon, azot ve sülfür miktarları ile ince organik madde parçacıkları bulunur ve bunların hepsi insan sağlığına zararlıdır. Turbanın yakılması binlerce yıllık depolanmış karbonun atmosfere sera gazı karbondioksit olarak salınmasına neden olabilir.

Türkiye’de az sayıda bulunan turbalık alanları yakma, binlerce yıllık depolanmış karbonu atmosfere geri salma!

Lider Sinav
WWF-Türkiye Orman Programı uzmanı


Kaynakça
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2014/04/20140404-11.htm
Haslam, S. M. (1972). Phragmites communis Trin.(Arundo phragmites L.,? Phragmites australis (Cav.) Trin. ex Steudel). The journal of ecology, 585-610.
Valkama, E., Lyytinen, S., & Koricheva, J. (2008). The impact of reed management on wildlife: a meta-analytical review of European studies. Biological conservation, 141(2), 364-374.
Moga, C. I., Öllerer, K., & Hartel, T. (2010). The effect of reed burning on the habitat occupancy of passerine species. North-Western Journal of Zoology, 6(1), 90-94. https://biozoojournals.ro/nwjz/content/v6.1/nwjz.061111.Moga.pdf
https://community.rspb.org.uk/placestovisit/deeestuary/b/deeestuary-blog/posts/neston-reedbed-fire
Sazlık yangınları
© WWF-Türkiye

FAYDALI BİLGİLER