ÇED ve SÇD süreçlerine katılım



Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile beş ülkede yürütülen bu proje Çevresel Etki Değerlendirme ve Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) süreçlerine sivil toplumun katılımını artırmayı amaçlıyor
Azalan doğal kaynaklar, biyolojik çeşitlilik kaybı ve iklim değişikliği, ekonomik refahımızın temellerini ve tüm canlıları tehdit ediyor. Doğal kaynakların aşırı kullanımıyla da körüklenen bu sorunların çözümü için çevreyi etkileme olasılığına sahip her yatırım ve girişimin, planlama aşamasında ciddi bir değerlendirmeye tabi tutulması gerekiyor. Bu değerlendirmeler de projeler için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED), plan ve programlar için de Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) yoluyla yapılıyor.
 
ÇED ve SÇD, ilk bakışta sadece çevre odaklı konularmış gibi görünse de, kırsal ve sosyal gelişim, sürdürülebilir kaynak kullanımı, katılımcı yönetim,  çevresel adalet gibi başlıkları da içeren geniş bir alanı içine alıyor. Bu nedenle, sivil toplumun karar alma süreçlerine katılımı, demokrasinin kuvvetlendirilmesi, toplumumuzun geleceğini etkileyen kararlarda aidiyet duygusunun artması ve sürdürülebilir kalkınmanın gerçekleştirilmesi gibi konular açısından da önem taşıyor.

“Çevreye Uyumlu Sosyo-Ekonomik Kalkınma için Sivil Toplum Hareketi”
WWF-Türkiye’nin koordinatörlüğünü yaptığı Çevreye Uyumlu Sosyo-Ekonomik Kalkınma için Sivil Toplum Hareketi (CO-SEED)”, Türkiye’de ve Balkanlar’daki beş ülkede ÇED ve SÇD süreçlerine sivil toplumun katılımını artırmayı amaçlayan uzun soluklu bir proje. Arnavutluk,  Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye olmak üzere beş yararlanıcı ülkeyi kapsayan projede, Hırvatistan da danışman ülke olarak yer alıyor.

Neyi amaçlıyoruz?
ÇED ve SÇD konularında sivil toplumun kapasitesinin güçlendirilmesi, ilgili yasal çerçevenin geliştirilmesi, sivil toplumun karar alma süreçlerine katılımının ve basının konuya yönelik farkındalığının artırılması hedefleniyor.

Nerede çalışıyoruz?
Proje etkinlikleri, Arnavutluk,  Bosna-Hersek, Karadağ, Sırbistan ve Türkiye olmak üzere beş yararlanıcı ülkede hayata geçirilirken Hırvatistan projede danışman ülke olarak yer alıyor. Ulusal düzeyde politikaların değiştirilmesi için yürütülen çalışmaların yanı sıra, yerelde ÇED süreçlerini, halkın katılımı toplantılarını ve sivil toplumun etkinliklerini de izliyoruz. Bu çerçevede Türkiye’de Denizli, İzmir, Kazdağları, Edirne, Adana ve Karaman’da bu süreçleri yakından takip ediyoruz.
 
Neler yapıyoruz?
Proje dahilinde yürütülen hibe programı ile 26 sivil toplum kuruluşuna toplam 253 bin avro finansal destek sağlandı ve bölgesel bir işbirliği ağı oluşturuldu.
 
Proje etkinlikleri:
  • ÇED ve SÇD konularında paydaş analizleri ve teknik analizler hazırlanması
  • Sivil toplum kuruluşlarına kapasite geliştirme eğitimlerinin düzenlenmesi
  • Kamu kurumları ve özel sektör kuruluşları ile yuvarlak masa toplantıları yapılması
  • Mevzuatın iyileştirilmesine yönelik düzeltme önerileri sunulması
  • Sivil toplumun karar alma süreçlerindeki ulusal ve uluslararası iyi örneklerinin raporlanması
  • ÇED ve SÇD raporları için kontrol listeleri hazırlanması ve takip edilmesi
  • Halkın katılımı toplantılarına katılım sağlanması
  • Medya çalışanlarına konu hakkında bilgilendirici eğitimler verilmes

Proje ortaklarımız
WWF-Türkiye, Avrupa Birliği’nin finansal desteği ile koordine ettiğimiz “Çevreye Uyumlu Sosyo-Ekonomik Kalkınma için Sivil Toplum Hareketi” (CO-SEED) başlıklı proje kapsamında uluslararası sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalışıyor.
  • Arnavutluk Doğayı Koruma Enstitüsü, Arnavutluk
  • Dinarica, Bosna Hersek
  • Yeşil Ev, Karadağ
  • Sırbistan Kuş Koruma ve Araştırma Derneği, Sırbistan
  • WWF-Adria, Hırvatistan
Sivil Toplum Kapasite Geliştirme ve Savunuculuk Hibe Programı:
Proje kapsamında yürütülen hibe programı çerçevesinde, 5 ülkeden  26 sivil toplum kuruluşuna toplam 253 bin avro tutarında finansal destek sağlanıyor. Türkiye’den aralarında Çevre Mühendisleri Odası, DOÇEV, Karşıyaka Sosyal Sorumluluk ve Bilim Derneği, Kazdağı Doğal ve Kültürel Varlıkları Koruma Derneği ve TEMA Vakfı’nın bulunduğu sivil toplum kuruluşları hibe programından faydalanıyor.

Programdan yararlanan kuruluşların ÇED ve SÇD konularında aktif şekilde savunuculuk yapmaları için bilgi birikimlerini ve kapasitelerini geliştirmeleri hedefleniyor. Böylelikle halkın katılımı toplantılarında ve paydaşlarla yapılan görüşmelerde ikna kabiliyetlerini artırmaları ve ÇED süreçlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunmaları bekleniyor. Hibe programı yararlanıcıları aynı zamanda proje ortakları ile bölgesel bir ağ oluşturuyor ve uluslararası düzeyde gerçekleştirilen eğitim ve toplantılara katılıyorlar.