Türkülerimizde, şiirlerimizde, motiflerimizde yer alarak kuşaklar arası yolculuk yapan turnaların Anadolu’daki neslinin devamı için doğal yaşam alanlarının korunması gerekiyor.
Turna uzun bacaklı, uzun boyunlu, büyük ve zarif bir kuştur. Gövdesi gri, başı ve boynu siyahtır, yanaklarından aşağıya inen beyaz şerit gözükür. Gaga, boyun ve kanatlar uzun, kuyrukları kısadır. Kuyruk tüyleri kabarık ve süslüdür. Genellikle sürüler halinde görülür. Sesi bir borazanı andırır; çatlak ve yanklıdır, uzaktan hoş gelir. Uçarken düz ya da V şekilli sıralar oluşturur.
Genellikle sazlık içeren sulak alanlarda yaşarlar. Tohumlar, meyveler ve küçük hayvanlarla beslenirler. Tarımsal alanlarda yiyecek bulmak için geceleme alanlarından yaklaşık 20 kilometreye uzağa uçabilirler.
Turnalar; kış aylarında güneye, ilkbahar ve yaz aylarında ise kuzeye sayıları 400'ü bulan gruplar halinde göç ederler. Kuzeyden güneye göç Temmuz'da başlar, Ekim ayının başına kadar devam eder. Üremek için kuzeye Mart ayında yeniden dönerler. Üreme dönemi Nisan sonu ile Mayıs başlarında başlar. Üreme sezonu boyunca nehir ve göl çevresindeki ıslak çayırları ve mevsimsel taşkınları kullanır. Yuvalarını yere yaparlar ve genellikle iki yumurta bırakırlar. Üreme sonrası tüy değiştirirler. Üremenin olmadığı dönemlerde taşkın alanlar, çalılı bataklıklar, sığ korunmalı körfezler, pirinç tarlaları, çayırlar ve bozkır benzeri alanlarda bulunurlar.
Ülkemizde görülen turnaların çok büyük çoğunluğu Karadeniz’in kuzeyinden gelen göçmen kuşlardır. Sayıları bilinmeyen, tahminen 100 bin civarında olan bu topluluk, ana ve tali göç yollarını kullanır. Ana göç yolu, Kırım’dan Karadeniz’in ortasından aşağıya iner, Orta Karadeniz kıyılarında ülkemize girer, oradan aşağıya İç Anadolu üzerinden Doğu Akdeniz kıyılarına inerler. Burada kuşların bir kısmı Kıbrıs ve devamında doğrudan Akdeniz üzerinden uçarak Mısır kıyılarına ulaşırken, diğerleri Adana ve Antakya ovaları üzerinden İsrail’e doğru iner, oradan Afrika’ya geçerler. Bu topluluğun küçük bir kısmı, 3.000-5.000 kadar kuş, düzenli olarak Adana’daki Akyatan Lagünü ve Yumurtalık Lagünlerinde, az sayıda da Göksu Deltası, Sultansazlığı ve Ceylanpınar’da kışlamaktadır.
Neden koruyoruz?
Dünyada 15 türü bulunan turnanın iki türü Türkiye'de yaşamaktadır. Bunlardan birisi Grus grus'tur. 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’na göre de Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanları listesinde yer alan turnanın avlanması yasaktır. IUCN 2012 Kırmızı Liste’ye göre dünya genelinde ‘Düşük Öncelikli’ ancak Türkiye popülasyonu ‘Tehdit Altında’dır. Turnaların nesli ülkemizde üreme ve yaşam alanlarının olan ıslak çayırların çevresindeki göl ve nehirlerin su rejimine müdahale ve drenaj, kurutma çalışmaları ve alanların tarıma açılması daha büyük tehditlerdir; sulak alanlarda kurutma, kirlilik gibi sorunlar, yasa dışı avcılık ve plansız yapılaşma, insan kullanımları nedeniyle azalmaktadır.
Türün kışladığı önemli alanlar arasında Çukurova Deltası’nda bulunan Yumurtalık, Ağyatan, Akyatan lagünleri, Tuzla Gölü ve bunlara ek olarak Göksu Deltası ön plana çıkmaktadır. Turnaların üreme alanlarındaki güncel durumu düzenli çalışmalarla ortaya koyulurken, kışlama alanlarına dair sağlıklı bilgiye ihtiyaç vardır. Türün kışlama dönemindeki popülasyonu, davranışlarının yanı sıra türe yönelik tehditler hakkında yapılan çalışmalar, Anadolu’da yaşayan turnaların etkili bir şekilde korunması açısından önem taşıyor.
Ne yapıyoruz?
Ülkemizde kışlayan turnaların yüzde 95’i Çukurova Deltası’nda barınıyor. Türün önemli kışlama alanlarından biri olan Çukurova Deltası, uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. WWF-Türkiye olarak turnanın kışlama alanındaki güncel durumunu ortaya koymayı amaçlayan Turnalar Hep Uçsun Projesi’ni Brisa'nın desteğiyle yürüttük. Çukurova Deltası’nda 2013 ve 2014 kış sezonunda yürütülen çalışmayla türün popülasyonu, davranışları inceleneyip; türe yönelik tehditleri ortaya koyup ve yöre halkının farkındalık çalışmalarını gerçekleştirdik. Projede elde edilen bilgiler, türün korunması için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanların katılımıyla hazırlanan Ulusal Turna Eylem Planı’nın uygulanmasına destek oluyor.
Genellikle sazlık içeren sulak alanlarda yaşarlar. Tohumlar, meyveler ve küçük hayvanlarla beslenirler. Tarımsal alanlarda yiyecek bulmak için geceleme alanlarından yaklaşık 20 kilometreye uzağa uçabilirler.
Turnalar; kış aylarında güneye, ilkbahar ve yaz aylarında ise kuzeye sayıları 400'ü bulan gruplar halinde göç ederler. Kuzeyden güneye göç Temmuz'da başlar, Ekim ayının başına kadar devam eder. Üremek için kuzeye Mart ayında yeniden dönerler. Üreme dönemi Nisan sonu ile Mayıs başlarında başlar. Üreme sezonu boyunca nehir ve göl çevresindeki ıslak çayırları ve mevsimsel taşkınları kullanır. Yuvalarını yere yaparlar ve genellikle iki yumurta bırakırlar. Üreme sonrası tüy değiştirirler. Üremenin olmadığı dönemlerde taşkın alanlar, çalılı bataklıklar, sığ korunmalı körfezler, pirinç tarlaları, çayırlar ve bozkır benzeri alanlarda bulunurlar.
Ülkemizde görülen turnaların çok büyük çoğunluğu Karadeniz’in kuzeyinden gelen göçmen kuşlardır. Sayıları bilinmeyen, tahminen 100 bin civarında olan bu topluluk, ana ve tali göç yollarını kullanır. Ana göç yolu, Kırım’dan Karadeniz’in ortasından aşağıya iner, Orta Karadeniz kıyılarında ülkemize girer, oradan aşağıya İç Anadolu üzerinden Doğu Akdeniz kıyılarına inerler. Burada kuşların bir kısmı Kıbrıs ve devamında doğrudan Akdeniz üzerinden uçarak Mısır kıyılarına ulaşırken, diğerleri Adana ve Antakya ovaları üzerinden İsrail’e doğru iner, oradan Afrika’ya geçerler. Bu topluluğun küçük bir kısmı, 3.000-5.000 kadar kuş, düzenli olarak Adana’daki Akyatan Lagünü ve Yumurtalık Lagünlerinde, az sayıda da Göksu Deltası, Sultansazlığı ve Ceylanpınar’da kışlamaktadır.
Neden koruyoruz?
Dünyada 15 türü bulunan turnanın iki türü Türkiye'de yaşamaktadır. Bunlardan birisi Grus grus'tur. 4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu’na göre de Orman ve Su İşleri Bakanlığınca Koruma Altına Alınan Yaban Hayvanları listesinde yer alan turnanın avlanması yasaktır. IUCN 2012 Kırmızı Liste’ye göre dünya genelinde ‘Düşük Öncelikli’ ancak Türkiye popülasyonu ‘Tehdit Altında’dır. Turnaların nesli ülkemizde üreme ve yaşam alanlarının olan ıslak çayırların çevresindeki göl ve nehirlerin su rejimine müdahale ve drenaj, kurutma çalışmaları ve alanların tarıma açılması daha büyük tehditlerdir; sulak alanlarda kurutma, kirlilik gibi sorunlar, yasa dışı avcılık ve plansız yapılaşma, insan kullanımları nedeniyle azalmaktadır.
Türün kışladığı önemli alanlar arasında Çukurova Deltası’nda bulunan Yumurtalık, Ağyatan, Akyatan lagünleri, Tuzla Gölü ve bunlara ek olarak Göksu Deltası ön plana çıkmaktadır. Turnaların üreme alanlarındaki güncel durumu düzenli çalışmalarla ortaya koyulurken, kışlama alanlarına dair sağlıklı bilgiye ihtiyaç vardır. Türün kışlama dönemindeki popülasyonu, davranışlarının yanı sıra türe yönelik tehditler hakkında yapılan çalışmalar, Anadolu’da yaşayan turnaların etkili bir şekilde korunması açısından önem taşıyor.
Ne yapıyoruz?
Ülkemizde kışlayan turnaların yüzde 95’i Çukurova Deltası’nda barınıyor. Türün önemli kışlama alanlarından biri olan Çukurova Deltası, uluslararası öneme sahip bir sulak alandır. WWF-Türkiye olarak turnanın kışlama alanındaki güncel durumunu ortaya koymayı amaçlayan Turnalar Hep Uçsun Projesi’ni Brisa'nın desteğiyle yürüttük. Çukurova Deltası’nda 2013 ve 2014 kış sezonunda yürütülen çalışmayla türün popülasyonu, davranışları inceleneyip; türe yönelik tehditleri ortaya koyup ve yöre halkının farkındalık çalışmalarını gerçekleştirdik. Projede elde edilen bilgiler, türün korunması için Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından sivil toplum kuruluşlarının ve uzmanların katılımıyla hazırlanan Ulusal Turna Eylem Planı’nın uygulanmasına destek oluyor.