Kaş-Kekova ÖÇK Bölgesi Çalıştayı

Güncelleme Tarihi April, 20 2010

Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi Zonlama ve Planlama Çalıştayı
1-7 Mayıs 2010 tarihleri arasında Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi'nin geleceğini belirleyecek olan Kaş-Kekova ÖÇKB Zonlama ve Planlama Çalıştayı düzenlenmektedir. Çalıştayı WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından WWF Akdeniz Bölge Ofisinin desteği ve Özel Çevre Koruma Kuruma Başkanlığı ile işbirliği ile yürütülmekte olan Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi Deniz Yönetim Planı ve Uygulaması Projesi kapsamında yapılmaktadır.


Akdeniz Havzası, küresel ölçekte önemli 200 ekolojik bölgeden biridir. Beş milyon yaşında ve yarı kapalı bir deniz olan Akdeniz, yaklaşık 2,5 milyon km2’lik bir alanı kapsar ve bu rakam dünyadaki toplam deniz alanının %0,8’inin oluşturmaktadır. Dünya denizleri ile karşılaştırıldığında küçük bir alana sahip gözükmesine karşın Akdeniz’in en temel özelliği, zengin tür çeşitliliğine sahip olması ve bilinen tüm deniz canlılarının %6’sına ev sahipliği yapmasıdır. Bu türlerin de yaklaşık %29’u endemiktir.


Akdeniz’in bir parçası olan Türkiye’nin Akdeniz kıyıları zengin biyolojik çeşitliliği ve canlı türleriyle dikkat çekicidir. Türkiye’nin nesli tehlike altında olan deniz kaplumbağaları, Akdeniz foku, orfoz, orkinos, deniz çayırları gibi birçok türe ev sahipliği yapar. Ancak bu büyük zenginlik, kirlilik, doğal yaşam alanlarının kaybı, aşırı ve yasadışı balıkçılık, yabancı türler, iklim değişikliği gibi birçok nedenle tehdit altındadır.


Bu kapsamda denizlerde oluşturulan korunan alanlar; hassas alanların, nesli tehlike altındaki türlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, balıkçılık alanlarının verimliliğinin artması, balıkçılığın kontrollü yapılması ve o alanda yapılan tüm faaliyetlerin sürdürülebilir olması için en önemli araçtır. Ancak günümüzde Akdeniz’deki korunan ve yönetilen alanların kapladığı genişlik, tüm Akdeniz’in yalnızca %4’ünü oluşturmaktadır.


Türkiye’de kara sularının halen yaklaşık %2,8’i korunmaktadır. Türkiye’nin zengin denizel biyolojik çeşitliliğini korumak amacıyla Deniz ve Kıyı Koruma Alanlarının oluşturulması ve bu alanların etkin şekilde yönetilmesi için çalışmalara başlanmıştır. Türkiye’nin de  taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi ile ülkelerin 2012 yılına kadar denizlerdeki koruma alanlarının yüzdesini artırılması ve bu alanların daha iyi yönetilmesi beklenmektedir.
Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi, Türkiye’de ilk defa bir deniz alanının, bir araştırmanın verilerine dayanarak, denizel biyolojik zenginliği korumak üzere, ilanına somut bir örnek olması nedeniyle önem taşıyor.

 

WWF-Türkiye ve WWF Akdeniz Program Ofisi, Akdeniz’in biyolojik çeşitlilik açısından önemli bölgelerinin korunması amacıyla, Likya kıyılarında, ekolojik bölge koruma yaklaşımının uygulandığı birçok çalışma gerçekleştirmiş ve WWF Akdeniz Program Ofisi’nin koordinasyonu altındaki Güney MedPAN Projeleri kapsamında yürütülen bu proje ile; Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi’nde deniz yönetim planı hazırlanacak ve pilot uygulamalar yapılacaktır.
Kaş’ta düzenlenen çalıştayla, deniz ve kıyı koruma bölgelerinden sorumlu ilgili kurumların ihtiyaç duyduğu kapasitenin güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.  Kapasite Geliştirme Programı’na, ABD Ulusal Okyanus ve Atmosfer Dairesi’nden (NOAA- National Oceanic,and  Atmospheric Administration) üç uzman eğitmen olarak katılmaktadır .
Programa katılan diğer kurum ve kuruluşlar arasında, Çevre ve Orman Bakanlığı, Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Denizcilik Müsteşarlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Kaş Belediyesi, KASAD ve Kaş Balıkçılar Kooperatifi yer almaktadır.
Kaş-Kekova ÖÇK Bölgesi Çalıştayı
© WWF-Türkiye