© James Morgan / WWF
İKLİM VE ENERJİ

İKLİM KRİZİ HAYATIMIZDA! ETKİLERİNİ HER YIL DAHA ŞİDDETLİ YAŞIYORUZ. ÇÖZÜM ELİMİZDE VE BİZ BU KRİZİ DURDURABİLECEK SON NESİLİZ.


İklim değişikliğinin insanlar ve diğer canlılar için geri dönülemez sonuçlara yol açmaması, ortalama yüzey sıcaklığındaki artışın 1,5°C'nin altında kalmasına bağlı.

Her yıl yeni sıcaklık rekorları kırılıyor. Tarihte kaydedilen en sıcak 8 yıl son 10 yılda yaşandı.

Aşırı hava olayları ve buna bağlı afetlerin sayısı hızla artıyor.
Türkiye’de her yıl 100 den fazla sel oluyor.

2021 yazında yaşanan yangınlarda son 12 yılın ortalamasının 8 katı büyüklüğünde
orman alanı yandı.

Son 10 yıla ait veriler Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde şiddetli kuraklık yaşandığını gösteriyor.

Bu yaz hayatımızın geri kalanının en soğuk yazı olabilir!

Dünyadaki birincil enerji üretiminin yüzde 80’inden fazlası, fosil yakıt diye adlandırdığımız petrol, kömür ve gazdan karşılanıyor. Fosil yakıtların kullanılmasıyla ortaya çıkan sera gazları, iklim değişikliğine neden oluyor.

 

© WWF Türkiye

1.5 DERECE NEDEN ÖNEMLİ?


Bilim insanları, iklim değişikliğinin yıkıcı etkilerinden korunmak için küresel sıcaklık artışının, sanayileşme öncesi döneme kıyasla, 1,5°C sınırında tutulması gerektiğini belirtiyor. Bunun için karbondioksit emisyonlarının 2050 yılında net sıfır seviyesine düşürülmesi gerekiyor. 


1.5 Derece’yi Geçtiğimiz Senaryoda:

Sera gazı emisyonlarımızı azaltmazsak, 2100 yılına kadar küresel ortalama yüzey sıcaklıklarında yaklaşık 3°C’lik artış olacağı öngörülüyor. Bu durumda:

  • Karasal ekosistemlerde türlerin %29’u yok olabilir.
  • Denizel ekosistemlerin kritik bir parçası olan ve günümüzde 500 milyon insanın yiyecek, koruma ve gelir ihtiyacını karşılayan mercan resifleri yok olabilir. 
  • Taşkınlar sonucu yaşanan kayıplar 1,5 °C’lik bir artışa kıyasla 2,5 ila 3,9 kat artabilir,
  • Kuraklık nedeniyle tarımsal üretim yapılamaz hale gelebilir; su ve gıda kıtlığı yayılarak ve artabilir,
  • Dünyadaki 410 milyon insan şiddetli kuraklıktan etkilenebilir, 49 milyon insanın ise yaşam alanları deniz seviyesi artışından etkilenerek sular altında kalabilir,


Ülkemizi hangi tehlikeler bekliyor?
 

  • 2100 yılına kadar küresel ısınmaya bağlı olarak Marmara, Ege ve Akdeniz’de deniz seviyesi 40-60 cm yükselebilir,
  • 2050 yılına kadar 480.000 insan yıkıcı sel felaketlerinden etkilenebilir.
  • Kıyı ekosistemlerinde bozulum, toprağın, suyun tuzlanması ve doğal drenaj kaybı görülebilir.
  • 2050 yılına kadar deniz sıcaklığındaki artış 2,3 °C’yi bulabilir ve bununla birlikte denizlerdeki asitlenme sonucu balık stoklarında %5lik düşüş görülebilir. 

 

© WWF Türkiye
PROJELERİMİZ

Tek Dünya Kentleri

WWF-TÜRKİYE OLARAK NE YAPIYORUZ?


1,5 °C İLE UYUMLU İKLİM HEDEFLERİ İÇİN ÇALIŞIYORUZ.

İklim değişikliğine dirençli bir gelecek için küresel sıcaklık artışını 1.5°C eşiğinde tutarken biyolojik çeşitlilik ve insan yaşamını gözeten iklim ve enerji politikalarının hayata geçirilmesi için politika geliştirme, savunuculuk, kamuoyu yaratma ve farkındalık faaliyetleri gerçekleştiriyoruz.

Bilim insanları küresel ısınmayı 1,5 °C’de sınırlamak için karbondioksit emisyonlarının 2030 yılında %48, 2035’te %65 oranında azaltılması 2050 yılında ise net sıfır seviyesine indirilmesi gerektiğini söylüyor. 

Türkiye dünyanın en fazla emisyona neden olan 16. ülkesi. 2021 yılında Paris Anlaşması’na taraf olan ülkemiz 2053 yılında net sıfır olmayı amaçlıyor. İddialı hedefler ve bütüncül politikalarla bu amaca ulaşmak mümkün. 2030 yılına kadar 
 

  • Elektrik üretiminde kömürü terk edip yenilenebilir kaynakların payını % 75’e çıkararak
  • Ulaştırmada demiryolunun ve elektrikli araçların payını artırarak
  • Sanayide ve binalar enerji verimliliğini artırarak 


sera gazı emisyonlarında %35 mutlak azaltım mümkün. WWF-Türkiye olarak 16 sivil toplum örgütüyle birlikte yaptığımız ortak çağrıya sen de güç verebilirsin.

© WWF

BİLİM TEMELLİ HEDEFLER

İklim krizini durdurmak için hükümetlerin yanı sıra özel sektör ve yerel yönetimler de dahil olmak üzere herkesin çabasına ihtiyaç var. WWF’nin, CDP, WRI ve UN Global Compact ile birlikte partneri olduğu küresel ölçekte bir girişim olan Bilim Temelli Hedefler İnisiyatifi şirketler ve yerel yönetimlerin Paris Anlaşması’nın hedefleriyle uyumlu emisyon azaltımı planları belirlemelerine destek oluyor.

WWF-Türkiye olarak küresel ölçekte benimsenen en güvenilir referanslardan biri olan Bilim Temelli Hedeflerin ülkemizde de yaygınlaşması için çalışıyoruz. WWF-Türkiye, TÜSİAD ve Global Compact Türkiye işbirliğiyle CDP’nin katkılarıyla düzenlenen Bilim Temelli Hedefler webinar serisi videoları için tıklayın.
 

VİDEOLAR İÇİN TIKLAYIN

© WWF Türkiye

KÖMÜRLÜ TERMİK SANTRALLERE KARŞI TEMİZ HAVA HAKKIMIZ İÇİN MÜCADELE EDİYORUZ.

2019 yılı başında Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde gündeme getirilen yasa tasarısı ile özelleştirilen kömürlü termik santrallerin hayata geçirmekle sorumlu olduğu çevre yatırımlarına verilmiş muafiyetin 2021 yılına kadar uzatılması teklifi WWF-Türkiye'nin de içinde bulunduğu Temiz Hava Hakkı Platformu'nun TBMM görüşmeleri, termik satrallerin bulunduğu kentlerdeki yerel paydaşların mobilize edilmesi ve change.org'da açılan imza kampanyası ile Şubat 2019'da geri çekilmişti.

Kasım 2019'da TBMM'de tekrar gündeme alınıp kabul edildikten sonra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 6 yıldır çevre yatırımlarını yapmaktan imtina etmiş bu kömürlü santrallere 2,5 yıl daha süre uzatımı tanıyan yasayı veto etmesini sevinçle karşıladık. Ancak bu santraller aradan 2,5 yıl geçmiş olmasına karşın ne yazık ki geçici izinlerle çalışmalarını sürdürüyor. Santrallerin çevre yatırımı yapmadan çalışmasına ve havamızı kirletmesine #izinvermeyin demek için Temiz Hava Hakkı Platformu altında 15 kurumla birlikte çalışıyoruz. Sesimizi yükseltmek için bize destek verebilirsiniz.
 

KAMPANYAYI GÖRÜNTÜLEYİN

© WWF Türkiye

NET SIFIR BİR GELECEK YOLUNDA ENERJİDE ADİL DÖNÜŞÜM İÇİN ÇALIŞIYORUZ

Karbonsuz bir gelecek için fosil yakıt bağımlılığından kurtulmamız şart. Bunun için ilk adım elektrik üretiminde kömürden çıkış. Fosil yakıtlar içerisinde en fazla kirliliğe neden olan köü küresel ısınmaya katkısının yanında yol açtığı hava kirliliği sonucu halk sağlığını da tehdit ediyor.

Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030 raporuna göre karbondioksit emisyonlarının fiyatlandığı ve yatırımların başta rüzgar ve güneş olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarında kaydırıldığı bir durumda piyasa şartlarında kömürden çıkış mümkün. Ancak böylesi bir dönüşüm yerelde başta maden işçileri olmak üzere kırılgan grupların katılımıyla birlikte planlanmalı.
 

KÖMÜRDEN ÇIKIŞ 2030 RAPORU
© Global Warming Images / WWF
© DENİZ KAPLUMBAĞASI
DEĞİŞİMİN PARÇASI OL

Hayatınızda ufak değişiklikler yaparak büyük değişimlere katkıda bulabilirsiniz. Tehlike altındaki bir türü evlat edinin veya düzenli destekçi olun, WWF-Türkiye ailesine siz de katılın! Doğamız için yaptığımız her proje sizinle #BirlikteMümkün

Destek Ol