Korunan Alanlarda HES Baskıları Artıyor

Güncelleme Tarihi March, 15 2010

Korunan Alanlarda Hidroelektrik Santrallerinin Baskıları Artıyor: Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi’nden Son Haberler!!

Korunan Alanlarda Hidroelektrik Santrallerinin Baskıları Artıyor: Köyceğiz-Dalyan Özel Çevre Koruma Bölgesi’nden Son Haberler!!

Köyceğiz Gölü'nün ve içinde yer aldığı havzanın temiz su kaynaklarından birisi olan Yuvarlakçay, HES tehditi altında. Köyceğiz Gölü ve çevresi, 1988 yılında Bakanlar Kurulu kararıyla özel çevre koruma bölgesi ilan edilmiş ve 2000 yılında kaynak değerleri açısından öneme sahip ve Köyceğiz Gölü’nün temiz su kaynaklarından birisi olan Yuvarlakçay Havzasını da kapsayacak şekilde sınırları genişletilmiştir. Özel çevre koruma bölgesi olmasının yanısıra, yöre halkı için mesire yeridir ve yaşları 100’ün üzerinde olan çınar ağaçlarının olması nedeniyle alan, 2003 yılında Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca anıt ağaç topluluğu olarak tescil edilmiş ve korunmaya başlamıştır.


2000’lerin başından itibaren, Yuvarlakçay’da hidroelektrik santral yapılmasına yönelik talepler gelmiştir. Ancak ilk başlarda alanın doğal kaynak değerleri nedeniyle kabul edilmeyen bu yatırımlar, 2009 yılına gelindiğinde politik baskılar sonucunda onaylanmış ve Aralık sonunda Yuvarlakçay’daki koruma altında olan, yaşları 100 ile 300 arasında değişen 30 adet anıt ağacın kesilmesiyle faaliyete başlanmıştır. Anıt ağaçların kesilmesiyle, içme ve sulama sularının kesileceği, ormanların ve rekreasyon alanlarının tahrip edileceği kaygısını taşıyan yöre halkı, fiili ve hukuksal direniş başlatmışlardır. 13 Mart 2010 tarihinde, direnişlerinin 100. günü vesilesiyle, Yuvarlakçay’daki HES inşaatına karşı duruş sergileyen köylüler, çevre platformları, sivil toplum kuruluşları ve doğa gönüllüleri  biraraya gelerek seslerini Türkiye kamuoyuna duyurmaya çalışmıştır. Yuvarlakçay Koruma Platformu’ndan (www.yuvarlakcay.org) ve alanda teknik inceleme yapan Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği (www.kirsalcevre.org.tr)’nden edinilen bilgilere göre, HES inşaatının pekçok sosyal ve doğal etkileri olacaktır:

  • Olağanüstü doğal değerlerin yanısıra yöre halkı açın kültürel değerlere sahip olan mesire yeri de tehdit altındadır,
  • Yuvarlakçay’ı oluşturan suyun kaynağında yapılacak yatırımlar; kamusal kullanım hakkı olan suyun özelleştirilmesidir,
  • Kendi türünün biyolojik ölçülerinin dışında niteliği olan, geçmişle günümüz, günümüzle gelecek arasında köprü oluşturan, uzun bir ömrü olan anıt ağaçlar kesilmiştir, kesilmeyenler de tehdit altındadır,
  • Endemik türlerin bulunduğu Yuvarlakçay Vadisi’nde biyolojik çeşitlilik açısından geri dönülemez tahribatlar yapılacaktır,
  • Yuvarlakçay’ı içme suyu ve sulama amaçlı kullanan köyler olumsuz etkilenebilecektir,
  • Bölgedeki mevcut yatırımcılar da olumsuz olarak etkilenecektir,
  • İnşaat sırasında yapılacak patlatmalar, karstik yapıya sahip arazide suyun mevcut akışını etkileyecektir.

“Ekosistem hizmetleri, nadir ve tehlike altındaki türler ve yaşam alanları ile doğal ve kültürel değerlerin uzun dönemli korunmasını sağlayan, yasalarca güvence altına alınmış ve koruma amaçlı yönetilen coğrafi alanlar” olan korunan alanlar, tanımdan da anlaşıldığı üzere kullanma yerine korumak amaçlı ayrılan alanlardır. Ancak son yıllardaki politikalarla, kamu yararı ve insan yaşamı açısından korunması gereken; temiz su, hava, besin, su baskınlarının önlenmesi vb gibi hizmetler sağlayan bu alanlar büyük bir hızla yatırıma açılmaya başlanmıştır.

Küre Dağları, Doğu Karadeniz, Kaz Dağları ve koruma altında olan pek çok alanda olduğu gibi Yuvarlakçay da, sahip olduğu doğal ve kültürel değerleri kaybetmekle yüzyüze. İklim değişikliğinin etkilerinin hızla görülmeye başlandığı yüzyılımızda, geleceğin sığınakları olan korunan alanlara yönelik, başta HES, turizm ve yapılaşma olmak üzere zarar verici yatırımlar durdurulmalıdır.
Korunan alanlarda HES baskıları artıyor
© WWF-Türkiye